Tüm kişilik özellikleri tek başına, bir öğrenen için ilham kaynağı, yaşam felsefesi olabilir.

Doğa sevgisi de bunlardan bir tanesi.

Bir şeyi öğrenmenin en iyi yolu onu anlatmaktır.

Kodlama haftasında doğanın dilini  kare kod çalışması yaparak anlamaya çalıştık.

Her Şey Elimizde

      Doğadaki değişiklikler kendiliğinden o kadar yavaş olur ki  tüm canlılar bu değişikliklere kolayca adapte olurlar. Ancak son yıllarda yaşadığımız iklim değişiklikleri, tamamen biz insanların her şeyi hoyratça ve bilinçsizce  kullanması ile oluşmuş ve doğadaki tüm canlıların yaşamlarını ve yaşam alanlarını tehdit eder olmuştur. Bizler eğer eko okuryazar olsaydık, dere yataklarına binalar dikmezdik, evimizdeki elektrikli ev aletlerini bilinçli bir şekilde ihtiyaç dahilinde kullanırdık, birçok canlıya ev olan ormanlara zarar vermez aksine onları korur ve çoğaltırdık,  aynı şekilde denizlerimizi de temiz tutarak, deniz canlılarının yaşam alanlarını korumuş olurduk.
     Belki iklim değişikliklerini ve küresel ısınmayı durduramayınca ama bunları yavaşlatmak için gerekli tedbirleri almak bizim elimizde.
    Bu düşüncelerle yola koyulduk, ulaşabildiğimiz kadar insana ulaşıp doğa ile iç içe yaşamanın ve doğayı anlamanın gelecek nesiller için yaşanılabilir bir dünya bırakmak adına ne kadar önemli olduğunu anlatmak istedik.
   Çorbada tuzumuz olursa ne ala !

Resmiye UZGÖR

ERGENE NEHRİNİN ASİT GÖZYAŞLARI 

Sülfürik asit ve türevleri Edirne ilinde bulunan ergene nehrini artık hiçbir canlının yaşamadığı asit akarsu haline getirdi. Doğayı katlediyoruz ve geleceğimizi yok ediyoruz.

Bir yabancı dilimizi biliyorsa gururumuz okşanır, hatta böbürleniriz bile. Dil bilmek gelişmişliğin yanısıra nitelikli bir dünya vatandaşı olmanın da anahtarlarından biridir; kapıları açacak.

Peki ya onlarca dili konuşan, anlayan en zeki insan,  dünyanın her yerinde aynı lisanı konuşan doğa dilini nasıl anlayamaz, duymaz, akıl erdiremez?

Doğa bize gerçekliğinden mesaj veriyor.

Dünyamızı çevre sorunlarına karşı korumak için tek çare DOĞA ile dost olmak. DOĞA'nın kılavuzumuz olacağı etkinliklerle yola çıkıyoruz. 

doğa konuşuyor...duymak, okuyabilmek ve ulaşmak bizim elimizde.

Canlıların yok edildiği bir dünyada insanın ruhu yalnızlıktan ölür gibi geliyor bize. Unutmayın, bugün canlıların başına gelen yarın insanların başına gelir. Bir gün bakacaksınız ki, göklerdeki kartallar, dağları örten ormanlar yok olmuş. Yabani evcilleştirilmiş ve her yer insan kokusuyla dolmuş. İşte o gün insanoğlu için yaşamının sonu ve varlığını sürdürebilme savaşımının başlangıcı gelip çatmış olacak.

PROJE HAKKINDA

   EKOLOJİK OKURYAZAR birey, doğal mekânlarla diyalog kurabilen, doğanın parçası olduğunu içselleştirmiş, günlük hayatındaki tercihlerinin doğaya etkilerinin farkında ve sürdürülebilir yaşam için harekete geçebilen bireydir. Doğayla kurduğu ilişkide hassas, çevre sorunlarına duyarlı, çözüm aramaya yatkındır. Ekolojik sorunlar eğitimin de sorunudur çünkü dünyadaki bütün toplumlar iklim değişikliği, kaynakların tükenmesi ve çevre bağlantılı hastalıklar dâhil olmak üzere artan çevre sorunları ile karşı karşıyadır.

Bugünün dünyası; ekolojik düşünen, doğal sistemleri anlayan, birlikte hareket etme irade ve becerisine sahip bireylere ihtiyaç duymaktadır. Öğrencilerin sözü edilen niteliklere sahip bireyler olarak yetişmeleri ancak doğa ile ilişki kurabilmelerini sağlayacak etkinlikleri öğretmenlerinin yol göstericiliğiyle yapmaları sağlayabilir. Bu etkinlikler sırasında deneyimlerini ve gözlemlerini tuttukları GÜNLÜKLERLE belgeleyen öğrenciler ayrıca dil becerilerini geliştirecektir.