TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ 9. SINIF MASAL ÜNİTESİ
MASAL YAZMA ÇALIŞMALARI
FİDAN
Bana derler Meryem, yok derdime Merhem, önüme dünyayı sersen,
ölürüm de vazgeçmem. Yuvamdır şu ağaçlar, kesilmesine izin vermem. Bir varmış
bir yokmuş. Pırıl pırıl gökyüzü yokmuş artık. Kasvetin zamanıymış.
Bir gariban Meryem
varmış bir de zalim inşaatçılar. İnşaatçılar Meryem'in okul yolundaki minik,
şirin bahçesini; ağaçlarının, çiçeklerinin, en sevdiği şeylerin olduğu canım bahçesini
yıkıp yerine inşaa edecekleri sitenin güvenlik kulübesini kondurmak
istiyorlarmış.
Bir bahar günü, Meryem
anasına hoşça kal deyip çıkmış evden. Okula gidiyormuş. Giderken bahçesine uğramış fakat bir de ne
görsün! Koca koca adamlar ağaçları kesiyorlarmış. Meryem donakalmış. Sinirli
sinirli gitmiş gözü gibi baktığı yere. "Neden kesiyorsunuz ağaçlarımı?”
demiş. “Yandaki binanın güvenlik kulübesi olacak burası" demişler. Meryem
akıllı bir kız olduğundan kavgayla bu işi çözemeyeceğini anlamış ve okula
gitmiş. Okulda bu olayı arkadaşlarıyla paylaşmış ve arkadaşları da çok üzülmüş.
İkinci derste öğretmen Meryem'in yerini değiştirmiş. Metin ile sıra arkadaşıymış artık. Teneffüs olunca bu olayı Metin ile de paylaşmak istemiş. Metin her zaman
olduğundan daha sessizmiş. Meryem kendi derdini anlatmaya başlayınca Metin'in
gözleri dolmuş. "Ne oldu Metin sana, neden ağlıyorsun?" demiş. Metin
anlatmaya başlamış derdini. Ağaçların kesilmesinden haberi varmış zaten.
Ailesinin durumu çok iyi olmadığı için inşaatta çalışmaya başlamış. Meryem'in
ağaçlarının olduğu yeri kesmesi gerekince de işten ayrılmış. Ailesine söyleyemiyormuş işten ayrıldığını. Metin çok zor durumdaymış.
Meryem önce ne
yapacağını bilememiş ama sonra aklına bir şey gelmiş. Metin'den işe geri
girmesini istemiş Meryem. Bu Metin'i ne kadar şaşırtsa da kabul etmiş, zaten
kendini mahcup hissediyormuş. Meryem'in isteği üzerine, zaten bir işe girmesi
gereken Metin eski çalıştığı yere gidip özür dilemiş ve işe ihtiyacı olduğunu
söyleyince tekrar işe girmiş. Meryem'in bir planı varmış. Evde planı kurmuş ve ertesi
gün okula değil de Metin ile birlikte işe gitmiş kız. Demiş ki Metin'e
"Metin sana söylediğim şeyleri yap tamam mı? Yaparsan eğer ağaçları
kurtarabiliriz" Metin bunu kabul edince de Meryem Metin'in ağaçların
kesildiği aletlerin olduğu çantayı alıp inşaat halindeki binaya çıkmasını
söylemiş. İşçiler o esnada zaten moladaymış. Meryem de işçilere patrona nasıl
ulaşabileceğini sormuş
- Patron mu? Nerden bilelim kızım? Müteahhit şurada git ne
soracaksan ona sor.
- Bana patron lazım ama burada yoksa yapacak bir şey yok.
Meryem homurdanarak gitmiş müteahhittin yanına.
- Ne olacak?
- Ne ne olacak?
- Ağaçlarımı kesince ne geçecek elinize? Amacınız ne sizin?
Müteahhit
sigarasını söndürmüş ve Meryem'in üzerine gözünü dikip "Seni neden
ilgilendiriyor, git dersine çalış, fidan dikme afişlerini yapıştırırsın sonra
sağa sola" demiş. Meryem bunun üzerine çok sinirlenmiş ve Müteahhit oradan
ayrılınca masada unuttuğu cüzdanını kapıp kaçmış Metin'in yanına.
"Metin bak! Bu adama yaptığının ne kadar kötü bir
şey olduğunu anlatmalıyız."
Metin cebinden
birkaç tane fidan tohumu paketi çıkartmış ve aynı şeyi düşünmüşler. Fidan
tohumlarını cüzdana ve kaçırdıkları alet çantasına döküp binanın balkonundan
atmışlar. Müteahhit telefonla konuşurken birden bire kafasına cüzdanı düşmüş ve
yukarı bakınca Metin ve Meryem'i görmüş telefonu kapatıp yukarı gelmiş.
-Cüzdanımda tohumlar olmasını fidanların paradan daha
değerli olduğuna bağlayacaksanız ağaçları kesmekten vazgeçebiliriz ancak alet
çantasını neden yukarıdan atmanıza anlam veremedik.
- Özür dileriz. Onu yapmamalıydık. Üzgünüz. Lütfen ağaçları
kesmeyin.
- Tamam ağaçları kesmeyeceğiz ama bir daha böyle şeyler
yapan çocuklar olmayacaksınız. Anlaştık mı?
-Evet, teşekkür ederiz.
Bu olaydan sonra Meryem ve Metin sinirlerine hâkim olmaları
gerektiğini anlamışlar ve Müteahhit de cüzdanından çok çocukların doğa
sevgisine önem vermesi gerektiğini öğrenmiş. Gökten üç fidan düşmüş ve biri bunu
okuyanların, biri doğayı sevenlerin, biri de fidanların paradan daha
önemli olduğunu düşünenlerin bahçesine düşmüş.
YAZAN: TUNA SU G