KENTLERDEKİ YEŞİL ALANLAR
Dünya nüfusunun %60ı ve ülkemiz nüfusunun da %80ini barındıran kentler, insan faaliyetlerinin ve yapıların yoğunlaşmasına bağlı olarak sert çevre koşullarının hakim olduğu yerleşim birimleridir. Sert zeminlerin fazlalığı; doğal habitatlardan yoksunluk; hava, su, toprak, gürültü, koku, ışık kirlenmesi vb. kentleri doğal niteliklerini giderek kaybeden çevreler haline dönüştürmektedir. Bu durum biyolojik çeşitliliğe doğrudan veya dolaylı olarak zarar vermektedir.
Açık ve yeşil alanlar, kentlerdeki olumsuz çevre koşullarının giderilmesi ve canlı yaşamı lehine iyileştirilerek kentlere sürdürülebilir doğal nitelikler kazandırılmasında büyük rol oynayan başlıca peyzaj planlama araçlarındandır.
KENTLERDEKİ YEŞİL ALANLARIN ÖNEMİ
Açık ve yeşil alanlar, kentlerde insanların yaşam koşullarını iyileştirici ve düzenleyici işlevler üstlenmekte, bitki ve yaban hayatı türleri için de en uygun yaşam ortamlarını meydana getirerek hayati önem taşımaktadırlar. Kentlerde beşeri unsurlar baskındır. Yeşil alanlar, beşeri ortamdaki canlıların; korunması, doğal ortamlarındalarmış gibi hissetmelerinin ve yaşamlarının devamının sağlanmasında büyük rol oynamaktadır.
Kentsel yeşil alanlar, ekolojik, fiziksel, toplumsal ve rekreasyon(insanın yaşamını canlandırması ve yenilemesi) işlevleri ile kentsel çevrelerde yaşam kalitesinin yükseltilmesine katkı sağlamaktadır.
Ekolojik boyutta, yeşil alanlar hava kalitesinin iyileştirilmesi, gürültü kirliliğinin önlenmesi, fiziksel çevre denetiminin sağlanması gibi işlevleri aracılığıyla doğal çevre kalitesini olumlu yönde etkilemektedir. Yapı ve nüfus dağılımını dengelemek, kentin gelişimini yönlendirmek ve sınırlamak, kente estetik değer katmak gibi fiziksel işlevleri ile yeşil alanlar, fiziksel çevre kalitesine katkı sağlamaktadır.
Toplumsal açıdan, tüm kentin kullanımına açık kamusal alanlar olma özelliğini taşıyan yeşil alanlar, sosyal etkileşimin sağlanması ve sosyal ilişkilerin geliştirilmesine yönelik olanaklarıyla toplumsal işlevlerini gerçekleştirmektedirler. Kent halkının ayrım gözetmeksizin ve ekonomik kısıtlara bağlı olmaksızın kullanımına açık olan yeşil alanlar, kullanıcıların yakın çevreleriyle ilişki kurmasını ve kent halkının aidiyet ve sahiplenme duygularının gelişmesini sağlamaktadır. Yeşil alanların toplumsal işlevleri, yaşam kalitesinin yükselltilmesi ve sürdürülebilirliğinde önem taşıyan aidiyet, sahiplenme duygularının oluşturulması, sosyal bütünleşmenin sağlanması ve sosyal ağların geliştirilmesinde etkili olmaktadır.
Yeşil alanların fiziksel ve ruhsal sağlıkla ilişkili işlevleri ise toplumsal sağlık boyutunda fayda sağlayarak yaşam kalitesine katkı sağlamaktadır.
Ruhsal sağlık alanında, özellikle yeşil alanların psikolojik işlevleri etkili olmakta, açık ve doğal alanlarda bulunmak, doğayla temas etmek, stres ve duygu bozukluklarını olumlu yönde etkilemektedir.
Fiziksel sağlık alanında ise yeşil alanların rekreasyon işlevleri ve sundukları fiziksel aktivite olanakları ön plana çıkmaktadır. Özellikle konut çevresinde fiziksel aktivite açısından uygun koşulların sağlanması, fiziksel aktiviteyi engelleyici sosyal ve ekonomik kısıtların giderilerek fiziksel aktivite alışkanlığının yaygınlaştırılması, toplumsal sağlık düzeyinin yükseltilmesi açısından önem taşımaktadır. Yeşil alanlarda fiziksel aktivite yapmak, bireylerin kişisel sağlıklarından memnuniyet düzeylerini yükselterek yaşam kalitesinde etkili olmaktadır. Diğer yandan fiziksel aktivite alışkanlığının yaygınlaştırılarak fiziksel aktivite düzeyinin arttırılması fizyolojik sağlık sorunların engellenmesi açısından önem taşımaktadır. Özellikle konut çevresinin mekansal ve sosyal özelliklerinin fiziksel aktivite açısından uyumlu olması yaşam kalitesinin yükseltilmesinde etkili olmaktadır.
Yeşil alanların tanımlanan bu işlevleri, hem kaliteli yaşam alanlarının ve sağlıklı sosyal çevrelerin oluşmasında etkili olmakta, hem de bireylerce yaşanılan çevrenin mekansal ve sosyal özelliklerinin daha olumlu algılanmasında rol oynamaktadır. Bu da yaşam kalitesinin artmasına katkı sağlamaktadır.
Açık ve yeşil alanların çeşitliliği, kentteki doğal yaşama ait izleri daha nitelikli hale getirmekte, kentler için daha doğala yakın çevre ve yaşam koşulları söz konusu olmaktadır. Örneğin, çeşitli kuş türleri besinlerini kent parkları ve ev bahçelerindeki meyveli ve tohumlu bitkilerden sağlamakta, yuvalarını ise sık ağaçların bulunduğu ormanlarda yapmayı tercih etmektedirler. Piknik ve mesire alanlarında otsu bitki örtüsü ve mantarlar gelişebilmekte, göl veya deniz kıyılarındaki kumullar bazı sürüngen türlerine ev sahipliği yapabilmektedir.
Açık ve yeşil alanlar tesis edilirken veya bu alanlara müdahale edilirken, doğal süreçlerin gelişmesine olanak sağlayacak yaklaşımların benimsenmesi önemli bir detaydır.
Bildiğiniz üzere; doğaya verdiğimiz zararı en aza indirmek, çevremizdekileri bilinçlendirmek, farkındalık yaratmak, ve gelecek nesillere güzel bir Dünya bırakabilmek için 'Doğa Günlükleri' projesini yapıyoruz. Bu projede olduğum için çok mutluyum. Umarım bizlerin çok küçük bile olsa doğaya bi' katkısı olmuştur. Umarım amacımıza ulaşabiliyoruzdur...
DAN. ÖĞR. ZÜBEYDE ÇOLAK/ YUSUF KALKAVAN ANADOLU LİSESİ
Kaynakça;
plantdergisi.com
kentstratejileri.com